Parfüm her zaman anlatılması en zor olan kozmetik ürünü. Kelimelerle ifade etmek ve cazibe merkezi haline getirmek neredeyse imkansız. Kendi dili var. Tanışmak için biraz yaklaşmalı ve burun deliklerinizi iyice açmalısınız. Onu yakından tanımak ve anlamak için ise biraz vakit geçirmeniz gerekir.
Ben Chanel Mademoiselle ile bu kış tanıştım ve onu tanıdıktan sonra anladım ki biz birbirimiz için çok uygunuz. Ondan önce geçici heveslerim olmuştur.
Bu kışı birlikte geçirdik, ama bana kalırsa yazın da birbirimizden kopamayacağız. Şişesi dibini gördükten sonra tekrar almak isteyeceğim ikinci koku oluverdi.
İlki her zaman için Dolce&Gabbana The One. Onu da çeşitli dönemler piyasaya yeni çıkmış genç kokularla aldatmama rağmen her seferinde bana şefkatle kollarını açmıştır. Şefkat deyince yanlış anlaşılmasın, The One hiç de anaç bir koku değil. Aksine şehvetli, son derece çekici ve kadınsı bir koku. Mademoiselle ise bence tam adı gibi zarif bir genç hanım. Bu iki kokuyu mutlaka denemelisiniz. Zira müdavimleri hiç de azımsanacak gibi değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder