2,5 ay önce dünya tatlısı oğlum erken dogumla dünyaya gözlerini açtı. Yeni anne olan bendeniz hamileliğim boyunca mümkün olduğunca kimyasallardan uzak durma gayreti içerisindeydim. Bu yüzden hiçbir makyaj malzemesiyle, çatlak önleyici ürünler hariç hiçbir cilt bakım ürünü ile temas etmedim. Öyle ki rimel, oje gibi zararsız gözüken malzemeleri, el kremi, yuz yıkama jeli gibi vücudun günlük ihtiyaçlarını dahi kullanmadım. İyi veya kötü bu benim kişisel tercihimdi. Ama cildim hamileliğin hormonsal etkileri ile öyle guzeldi ki, gözeneklerim küçüldü, nemsizlikten ölü balık gibi olmasını beklediğim tenim aksine capcanlı idi. Hiç kuruluk hissetmedim. Normalde iki gün yüzümü temizlemeyip, krem sürmesem aynaya bakmak istemezdim. Gözeneklerim büyür, siyah noktalar doluşur, t bölgem yağlanır, diğer bölgeler kupkuru olur. Ancak doğumla birlikte herşey eski haline şıp diye dönüverdi. Hamileyken dr'um 4. ay itibariyle kozmetik yasağını kaldırmıştı, ancak ben aynı bedende yaşadığımız için kendi ihtiyaçlarımı es geçip oğlumun ihtiyaçlarına uygun hareket etmeyi tercih ettim. Doğum olup da bedenim tekrar bana kalınca ise eski kozmetik alışkanlıklarımı geri çağırdım. Ve doğum izninde olduğum için oğlumla geçirdiğim eğlenceli, bir o kadar zor süreci ve hasretle geri döndüğüm kozmetik alışverişimi bir blog ile paylaşmak istedim. Ve işte başlıyorum. Hoşgeldik!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder